Deprem bölgesinden sanatçılar anlatıyor + Devrim Erbil'i konuşmak + Argonotlar Ajanda
Bu hafta odağımızda deprem bölgesindeki sanatçılar ve Devrim Erbil belgeseli var. Ayrıca haftanın okuma önerileri ve yazın görebileceğiniz sergiler bültende sizi bekliyor.
Deprem bölgesinden sanatçılar konuşuyor
Deprem bölgesinde sanata ilgi duyan ve sanatla hayatını sürdürmek isteyen öğrencilere motivasyon kazandırmak, bölgedeki sanatçıların fark edilmesine katkıda bulunmak üzere düzenlenen yarışmanın sanatçılarıyla tanışın.
Adana, Mersin ve Hatay illerindeki üniversitelerin Güzel Sanatlar bölümlerinde eğitim gören lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen “Portfolyo Seçki Yarışması”, Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, D5 Sanat Ortamı ve KUN Art Space koordinatörlüğünde gerçekleştirildi. Küratörlüğünü Ezgi Bakçay ve Veli Mert’in üstlendiği etkinliğin ilk etap sergisi, Adana Mutfak Müzesi’nde (Kılavuz Konağı) gerçekleşti. Serginin ilerleyen dönemde Mersin ve İstanbul’da da açılması planlanıyor.
Projenin amacı deprem bölgesinde sanata ilgi duyan ve sanatla hayatını sürdürmek isteyen öğrencilere motivasyon kazandırmak, bölgedeki sanatçıların fark edilmesine ve tanınmasına katkıda bulunmak, bölgedeki sanat ortamlarının varlığını ve burada da sanatçı olarak görünürlüğü sağlamaktı.
Öne çıkan altı sanatçıya şu ana kadarki çalışmalarını, seçki yarışmasına katılma sebeplerini ve sergide yer alan işlerini sorduk. Depremler nedeniyle kentler ve kültür sanat ortamları da büyük bir zarar gördü. Kültürel alan emekçileri ve onları destekleyecek kurum ve kuruluşlar olmaksızın o kentin tarihi, hafızası ve güncel sanat tarih yazımı da eksik kalacaktır. Bu nedenle 2023 depremlerinin hayatlarını nasıl etkilediğini, bu sürecin ortaya çıkartılan eserlerde bir değişim yaratıp yaratmadığını ve aynı zamanda deprem bölgesindeki sanat ortamlarına yönelik neler yapılabileceğini sorduk.
Küçük dağlar: Devrim belgeseli üzerine
Sanatçının 60 yıllık kariyerinin dönüm noktalarını kendisinden dinlediğimiz, Netflix’te izlenebilecek Devrim Erbil belgeseli ne anlatıyor?
Devrim Erbil’in Devrim Erbil’i anlattığı Devrim belgeselini izlediğim andan beri kafamı terk etmeyen bir ses var. Bu ses vicdanımın veya üzerimde hissettiğim bir çeşit sorumluluğun sesi değil. Ses Devrim Erbil’e ait. “Evet” diyor Devrim Hoca “küçük dağları da ben yarattım!
Afrodit’in Doğuşu ve diğer hikâyeler: “In Situ” üzerine
Renknar Burcu Günay dört faklı şehirden mozaiklerin hikâyesini ölüm-yaşam ikiliği, cinsiyet rolleri ve yerinden olma hâlleri bağlamında yeniden yorumluyor.
Yanlış politikalar sadece yakın geçmiş için kurduğum bir ifade değil. Baraj sonrası tüm mozaiklerin sular altında kalması buna çarpıcı bir örnek. Yakın geçmişteki depremde yıkılan çoğu binanın asli planında değişiklikle ya da uygun olmayan malzemelerle yapılmış olduğunu, denetimsiz bırakıldığını gördük. Enkaz başındakiler bir süre sonra sadece yakınlarının naaşını almak, onları toprağa gömmek için bekler olmuştu. Bir şekilde toprak ile buluşturmak, ruhun da huzura kavuşması olarak görülüyor. Gelincik isimli video ve yerleştirme bu kapsamda çıkan bir çalışma. El ele ölümü kucaklayan, bu yolculuğa birlikte yürüyen inşamız elinde gelincik ile. Video ise onların olmayan mezarlarına bırakılan gelincikler. Bu coğrafyanın yüzyıllardır şekillenen yapısını ele alan, çağdaş ve eleştirel dile sahip, üstelik üretim süreçlerinin de görünür kılındığı alanlar yaratılmasını anlamlı buluyorum.
Çok disiplinli bir atölye sanatçısı: Albert Bitran

Dirimart Dolapdere’deki solo sergisi “Gölge Topraklar Gök Topraklar” vesilesiyle Albert Bitran’ı tanıyoruz.
Bitran’ın kendine has üslubunun özünde çok disiplinli bir atölye sanatçısı olmak yatıyor bence. Kendisi, tüm fikirleri, resme dair görüşleri, onları temsil eden imajlar ve desenlerle birlikte yaşayan, sürekli bu fikirleri sorgulayan ve çarpıştıran, birbirine karıştırıp bazen de ayrıştıran bir ressam. Uzun soluklu kariyerinde tüm işleri birbirinden doğuyor demek yerinde olur diye düşünüyorum. Manzara, mekân ve mimariye ilgili fikirleri ve yorumları resimlerinde vücut bulan bir isim. Yarattığı görsel evreni oldukça tutarlı bulduğumu ve resimleri arasında dolaşıldığında yeni bir bakış açısı için izleyiciyi cesaretlendiren bir estetik evren olduğunu söylemek mümkün.
Argonotlar Ajanda
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Devam eden sergiler
Yapı Kredi Kültür Sanat, Bugünü Resmetmek, 11 Ağustos
Galeri Nev İstanbul, TEMMUZ2024, 14 Ağustos
Salt Beyoğlu, Havaya Dair / 2050+, 18 Ağustos
Pera Müzesi, Ters Yüz PƎRⱯ: Mekânlar ve Metinler Üzerine Denemeler, 18 Ağustos
Yunt, Buraya Nasıl Geldik? / Mike Berg, 25 Ağustos
Zilberman Selected, Genç Yeni Farklı 2024, 30 Ağustos
.artSümer, Backroom, 31 Ağustos
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar, 29 Eylül
Salt Galata, Öyleyse En Başa Dönelim / Itizar Barrio, 29 Eylül
Arter, Göründüğü Gibi / Şakir Gökçebağ, 10 Kasım
Arter, Uçurtma Zamanı/Jackie Matisse, 12 Aralık
Arter, Farz Et Ki Sen Yoksun, 29 Aralık
Görmek için son günler
Zilberman İstanbul, Kīpuka / Erinç Seymen, 2 Ağustos
Arter, GLOSSOLALALA, 4 Ağustos
Haftaya görüşmek üzere.