

Discover more from Argonotlar Güncel Sanat Bülteni
Depremde zarar gören kültür varlıklarının güncel durumu ve akıbeti
Bir aylık aranın ardından yeniden yayına başladık. TMMOB ekibiyle bölgeyi gezerek kültür varlıklarının durumuna dair inceleme yapan Koray Güler'le bir söyleşi gerçekleştirdik.
Bir aylık aradan sonra tekrar merhaba,
Türkiye ve Suriye’yi etkileyen 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir ay geçti. Hepimizi derinden sarsan, sevdiklerimizi, yakınlarımızı kaybetmemizle sonuçlanan, milyonlarca insanı yardım çağrılarıyla siyasi çekişmelerin arasında bırakan bu büyük felaketi geride bırakabilmiş değiliz. Depremin neden olduğu kayıpların kaydını tutmak ve dayanışmayı büyütmek biz geride kalanların yapabileceklerinden sadece bazıları.
Başımıza daha ne gelebilir dediğimiz anda yeni bir felaketle karşılaşıyoruz. Orman yangınları, sel felaketi, pandemi, deprem… Felaket anlarında, bir sanat yayını ne yapar, ne işe yarar halen tam olarak cevaplayamadığımız sorular, ama bunun arayışı içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Böylesi zor zamanların ardından sanat yayıncılığı yapmanın zorlu ancak bir o kadar da gerekli olduğuna dair inancımız sürüyor. Kültür sanat dünyasının ve bu alandaki yayınların böyle zamanlarda geri çekilmek yerine hassasiyet ve samimiyetle çeşitli arayışlara, işbirliklerine girebilmesi için çalışıyoruz. Felaket sonrasında insanların, şehirlerin yeniden ayağa kalkması elzem, ancak bunun dikkatle ve özenle; unutmayarak, kayıt tutarak, kalıcı çözümler üreterek yapılması gerekiyor. Sadece deprem bölgesinde yaşayanların değil, hepimizin yası bu. Argonotlar olarak bu yası paylaşıyor; yaraları sarmak, hafızamızı diri tutmak ve geleceğe dair söz üretebilmek için elimizden geleni yapmak için çalışıyoruz.
Argonotlar ekibi
Depremde zarar gören kültür varlıklarının güncel durumu ve akıbeti
Depremde zarar gören kültür varlıklarının şu anki durumu ve akıbetine dair Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde Mimarlık bölümünde öğretim üyesi, aynı zamanda Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar Odası’nın Kültürel Mirasın Korunması ve Geliştirilmesi Komitesi üyesi Koray Güler’le bir araya geldik.
Güler, bölgeyi depremin dördüncü gününde ziyaret eden ve kültür varlıklarının mevcut durumunu gözlemleyen ekipleri adına bizimle hem gördüklerini hem de bu varlıkların gelecekteki durumu ve atılması gereken adımlara dair önerilerini paylaştı.
Çok büyük bir coğrafya, depremin hemen ardından henüz dört gün geçmişken biz 10 ilin 7’sine gittik. Aynı zamanda 8 ilçe merkezi ile birlikte 15 yerleşim merkezi ziyaret edebildik. Maalesef kırsala gidemedik. Oradan aldığımız bilgilere doğrultusunda, özellikle Kilis, Diyarbakır ve Şanlıurfa’da daha az tahribat olduğunu öğrendik. Dolayısıyla bu illeri ziyaret programından çıkarmak durumunda kaldık. Şartlar da tahmin edebileceğiniz gibi çok kolay değildi.
Şöyle de bir dezavantajımız var ülkemizde, ulusal kültür envanterimiz henüz tamamlanmamış durumda. Bu söylediğim durum kentler açısından bile geçerli. Korunması gereken kültür varlıklarının tescili ya da tespitiyle ilgili henüz elimizde tamamlanmış bir envanter olmadığı anlamına geliyor. Bu konu çok can sıkıcı. Özellikle kırsal miras boyutunda baktığımızdaysa akademik çalışmalar ve kurumların arşivlerinde yapılmış çalışmalar dışında neredeyse elimizde hiçbir veri yok. Kırsalda Koruma Kurulları tarafından yapılmış bir envanterin ya da tescil kaydının bulunmadığını görüyoruz.
Antakya Habib-i Neccar Cami
Özellikle definecilik kültürünün de çok yaygın olduğu bir toplumuz. Yağmalamaya karşı da ciddi güvenlik önlemlerinin alınması gerekiyor. Bazen yapılardan düşen bezemeli bir parça bile çok kıymetli olabiliyor ve biz onu kaybettiğimiz an ortada özgün yapı parçaları kalmamış oluyor. Biz tabii kültürel mirası yıkıldıktan sonra yeniden yapabiliriz ama bu yeniden yapımda eğer özgün parçaları kullanabilirsek o özgünlüğü yeniden, kısmen sağlamış olabiliriz ama tamamını yeni taşlarla yeniden üreterek ortaya çıkarırsak bu sefer bir replika, bir kopya oluyor. O da çok arzu edilen bir durum değil. Tabii çaresiz kalınan durumlarda buna da başvuruluyor ister istemez. Bu noktada İkinci Dünya Savaşı sonrası pek çok Avrupa kentinde bu tür uygulamalar yapıldığını ekleyebilirim.
Esra Şenoğlu’nun gerçekleştirdiği söyleşinin tamamını bağlantıdan okuyabilirsiniz.
Şenoğlu aynı zamanda zarar gören kültür varlıklarına dair bir haritalama hazırladı. Hem söyleşi bağlantısından, hem de KnightLab bağlantısından erişebilirsiniz.
Dayanışma ve okuma önerileri
İstanbul Kültür Sanat Vakfı deprem bölgesindeki ihtiyaçlara yönelik çalışmalar yürütmeye başladı. Deprem Bölgesi Enstrüman Destek Fonu ve diğer çalışmalar hakkında detaylı bilgiye vakfın web sitesinden erişmek mümkün.
Moda Sahnesi’nde 9 Mart Perşembe günü gündüz saatlerinde başlayıp gece yarısına kadar devam edecek olan Dayanışma Konseri’nde, fuaye alanına kurulan “Dirsek Teması Tasarım Pazarı” nda lokal tasarımcı ve sanatçıların üretimleri de ziyaretçilerle buluşacak. Biletleri buradan temin edebilirsiniz.
Tiyatro Kooperatifi, destek için #SahnedenDayanışma’yı büyütüyor. Tiyatro Kooperatifi ortağı özel tiyatrolar oyun gelirlerini, evini kaybetmiş depremzedeler ile kira desteği vermek ya da boş durumdaki evini kullanıma açmak isteyen kişileri buluşturmak için İhtiyaç Haritası tarafından başlatılan #BirKiraBirYuva projesine bağışlayacak. Proje hakkında detaylara buradan erişebilirsiniz.
Anıl Olcan’ın 1+1 Express’e yazdığı Hatay İzlenimlerini buradan okuyabilirsiniz.
Altyazı Dergisi’nin “Özgür Sinema Bülteni” Şubat ayında “Depremin Ardından” başlığıyla yayımlandı.
Bir grup sanatçı ve sanat inisiyatifinin başlattığı Sanatla Dayanışma depremden zarar görenlere yardım yapan kurumlara bağışlanmak üzere bir kampanya başlattı. Sanatla Dayanışma websitesi üzerinden hem eser bağışlayarak, hem de satın alarak destek olabilirsiniz.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İstanbul Şubesi’nin bünyesindeki Mina’nın Çocukları Projesi daha önce Bodrum ve Trabzon’da sergiler gerçekleştirmişti. Mina’nın Çocukları Projesi’nin yeni sergisi 1-31 Mart tarihleri arasında İBB’nin yeni sanat mekanı Metrohan’da Kolektif İyileşme temasıyla Ayça Okay küratörlüğünde gerçekleşiyor. Sergi ve paralel etkinlik serisi boyunca yapılacak bağışlar depremden etkilenen üniversiteli genç kadınların barınma sorununu çözmek ve eğitimlerinin sürdürülmesinde burs olarak kullanacak. Sergi sanatçılarını, detaylı bilgiyi ve etkinlikleri bağlantıdan takip edebilirsiniz.
Murat Germen, 6 Şubat depremlerinin ardından Adıyaman, Maraş ve Hatay’daki yıkımın fotoğraflarla kaydını tuttu. Germen, kent belleği hakkında detaylı bilgiler sunacak bu arşivi, haritacılar, inşaat mühendisleri, hukukçular, mimarlar, şehir plancıları ve siyasetçilerin kullanımına açacak. Murat Germen’in bu yolculuğunu ve izlenimlerini, yıkımı gösteren fotoğrafları eşliğinde, Kültür Meclisi’nde anlattı buradan okuyabilirsiniz.