Doğu'da sanatçı olmak! + ALİKEV’in Genç Sanatçı Fonu +Haftanın okuma önerileri + Argonotlar Ajanda
Uğurcan Kaçmaz'ın Van, Hakkari ve Şırnak illerini kapsayan araştırması bu haftanın öne çıkan içeriği. Diğer okuma önerilerimiz ve Argonotlar Ajanda bu haftanın bülteninde!
Orada bir sanat var taşrada
Van, Hakkari ve Şırnak illerini kapsayan “Sanatçının Ötekisi: Doğu’da Sanatçı Olmak” araştırması yaratım-üretim süreçlerine dair estetik ve politik çıkarımlar elde ediyor. Uğurcan Kaçmaz kaleme aldı.
Süreç boyunca elde ettiğim verilerden sadece sanat sosyolojisi kapsamında bir değerlendirme yapmak istemediğimi fark ettim. Bunun yerine elde ettiğim verilerden felsefi -estetik nitelik taşıyan- çıkarımların olumlu nitelikte potansiyel taşıdığını görebildim. Sadece eksikliklere işaret etmek yerine bu eksikliklere rağmen sanat üretiminde bulunan sanatçıların ve sanat ortamının farkını merkez-taşra diyalektiğine girmeden olumlamaya çalıştım.
En özel iç dünyayla en genel toplumsal dünya arasında
Nazım Hikmet Richard Dikbaş ile benlik sunumları, mektup-sergi türü, sanat hayvanı olma sorunsalı, aktivist kimliği, çizimlerinin etnografik-felsefi bağlamı ve çeviri meselesi üzerine konuştuk.
İzleyicilerin kendi kendilerine, bazen içerideki odadan duyulacak kadar yüksek sesli kahkahalarla gülmelerinden, arkadaşlarını çekip bir çizime, bir cümleye işaret etmelerinden veya sergiyi gezdikten sonra bana hissettiklerini yazmalarından çok hoşlanıyorum. Heyecan var. Tabii birçok izleyici de uzun uzun, sessiz sessiz geziyor, o da çok hoşuma gidiyor. Yani sükûnet de var, sergiye girişteki yazıda bahsettiğim iki temel bileşen tamam gibi.
Saf, mükerrer ve dinamik: Ahmet Yeşil’in evreninde yeni “İz/ler”
Mersin ve Akdeniz coğrafyasının kendisinde bıraktığı izleri tuvale taşıyan Ahmet Yeşil, son sergisi “İz/ler”de izleyicisine yine renk ve ritim üzerinden bir dünya sundu.
Her sanatçı gibi yaşadığım, çocukluğumun geçtiği, doğup büyüdüğüm coğrafya, Mersin’im, sanatımı besledi, büyüttü. Vazgeçemiyorum Mersin sevdasından çünkü bu kent yaratıcı dünyamın ilham kaynağı. Burada üreterek dünyaya, dünyalar da bana ulaşabiliyor. Yine de bunlara ek olarak Mersin’in açık toplum olmasının güzelliklerinden bahsetmek yerinde olur. Böyle olmasının gerekçesi, Mersinlilerin edebiyat ve sahne sanatlarına olan tutkusudur. Düşünün yıl 1946 ve Madam Butterfly operası Mersin’de sahneleniyor. Bu eserin ilk sahneleniş tarihi 1904. İnanın bu eseri bu tarihte henüz dünyanın pek çok büyük sahnesi oynamamıştır. Bu durum diğer sanat disiplinleri için de böyledir. Özellikle resim sanatının büyük isimlerine ev sahipliği yapmış, pek çok büyük ressamın yolu Mersin’den geçmiştir. Tüm bunlar bana rol model olmuştur ve insan için iyi olan şey nedir sorusuna bu pencereden katılmışımdır.
ALİKEV’in Genç Sanatçı Fonu bu kez “Tanıklık” Sundu
2018’den bu yana genç sanatçıların üretim süreçlerini desteklemek amacıyla ALİKEV tarafından oluşturulan Genç Sanatçı Fonu dönem sonu sergisini “Tanıklık” temasıyla hayata geçirdi.
Belirli bir tema etrafında bir araya gelen eserler olduğu için özel olarak bir bütünlük oluşturma kaygısı içerisinde bulunmadık. Tanıklığın farklı noktalardan izini süren işlerdi. Biz de bu izleri takip ederek metinde ve mekânda bunu açmaya çalıştık. Bazı işlerde tanıklık kavramının kendisi sorgulanırken bazı eserlerde tanıklık yerinden edilmiş hafızanın peşine düşüyordu. Tanık olma ve hatırlama ikiliğini içinde barındıran, tanık olmayı sürekli değişen bir olgu olarak ele alan işler olduğu gibi şu anın, şimdinin tanıklığına bizi çağıran işler de vardı. Eserler birbirleriyle ilişki kurmaya oldukça açıktı bu nedenle çok fazla bütünleşebilecek farklı eserleri birbirinden uzaklaştırarak kendi seslerini sözlerini duyumsanabilir hale getirmeye özen gösterdik.
Aloşnâme: Bir Heykeltıraşın Felsefe Taşı
23 Şubat Türkiye heykel ve gravür sanatının öncü isimlerinden Ali Teoman Germaner’in ölüm yıl dönümü. Bu vesile ile Argonotlar Kütüphanesi’nde yer alan Ahu Antmen’in yazısından ve sanatçıyla yaptığı söyleşiden tadımlık bir bölümü hatırlatmak istedik.
Argonotlar Ajanda
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Yeni sergiler
Yunt, Görünmeyen Kent, 24 Şubat - 12 Mayıs
Sanatorium, Kudretin Silüetleri / Gizem Akkoyunoğlu, 23 Şubat - 6 Nisan
Ferda Art Platform, Koleksiyoner & Sanatçı, 23 Şubat - 22 Mart
Devam eden sergiler
Arter, Farz Et Ki Sen Yoksun, 29 Aralık
Martch Art Project, Katharsis: Sessizin Payı, 16 Mart
Pilot Galeri, Karanlıkla Buluşmak / İrem Tok, 9 Mart
Dirimart Pera, Motus / Cihan Öncü, 3 Mart
Galeri Siyah Beyaz, Ada / Günnur Özsoy-Nevzat Sayın, 2 Mart
Dirimart Dolapdere, Sessiz Senfoni / Quistrebert Brothers, 0 Mart
Art On, Yerin Ekseni / Enis Malik Duran, 2 Mart
.artSümer, Vuslat / CANAN, 16 Mart
Galeri Nev İstanbul, Zihnin Işıkları, Soğuk ve Gezegenimsi, 30 Mart
Dirimart Dolapdere, Sessiz Senfoni / Quistrebert Brothers, 10 Mart
Dirimart Pera, Motus / Cihan Öncü, 3 Mart
Pilot Galeri, Karanlıkla Buluşmak / İrem Tok, 9 Mart
Salt Beyoğlu, Üç İç Denizin Ülkesi / Handan Börüteçene, 14 Nisan
Arter, Kendi Gölgesinde, 7 Nisan
Yapı Kredi Kültür Sanat, Bir İdealin Peşinde: Atatürk ve Alaca Höyük, 10 Mart
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar, 26 Mayıs
Görmek için son günler
Anna Laudel Gallery, Başka Gör / Serpil Yeter, 23 Şubat
Zilberman Galeri, Kaçınılmaz Koreografi / Sena Başöz, 24 Şubat
Versus Art Project, Kendinin Avcısı, 24 Şubat
Quick Art Space, İçimizde Müphem Boşluklar ve Girdaplar / Bahadır Yıldız, 29 Şubat
Haftaya görüşmek üzere.