İstanbul Bienali tartışmaları + Yeni yazılar + Argonotlar Ajanda
Herkese iyi haftalar, son haftalarda güncel sanat alanı hiç olmadığı kadar hareketli. İstanbul Bienali tartışmalarına dair haberimiz ve diğer yazılarımızı bu sayıda bir araya getirdik.
Bienal krizi ve İKSV’nin sessizliğine dair
18. İstanbul Bienali’nin küratör seçiminde, danışma kurulunun oy birliğiyle Defne Ayas’ta karar kılmasına rağmen Iwona Blazwick’i tercih eden İKSV’nin tutumunu Beral Madra, Vasıf Kortun, Erden Kosova ve Duygu Demir’le konuştuk.
📝 Özlem Altunok kaleme aldı.
“İlk iki bienal sürecinde bienalin amaç, hedef ve işlevleri konusunda bir yönetmelik oluşturulmuştu ve daha başlangıçta uluslararası danışman ve sergi yapımcısı gündemdeydi; ancak bunun nasıl seçileceği konusunda belirgin bir karar yoktu; Aydın Gün ve ben şu kişileri önerdik ve davet edildiler: Christos Joachimides, Germano Celant, Alexander Grevenstein, Wieland Schmidt, Norman Rosenthal, Dieter Schrage, Radu Varia, Hubert G. Hermes. Bu kişiler o dönemde Avrupa başkentlerinde önemli müzelerde yöneticiydiler. Resim ve Heykel Müzesi’nin Dolmabahçe’deki mekânında toplantı yapıldı; Türkiye askeri darbe ve Kenan Evren diktatörlüğü altında olduğu için, bazı ünlü sanatçıların gelmeyeceğini ileri sürdüler; işi çekici kılmak için tarihsel mekanların kullanılmasını önerdiler. Bunu hatırlatmakta yarar var, çünkü daha o zaman bile siyasal ortamın kültür ve sanat alanına olumsuz etki yaptığı belirgindi. Danışma kurulunun önerdiği bütçe büyüktü, İKSV bunu karşılayamayacağını belirtti ve bana bienali yönetmem teklif edildi. Ben de onların düşünce ve önerilerinden yararlanarak yönettim iki bienali. Bienaller ilerledikçe deneyimlerle birtakım kurallar oluştu herhalde. Artık bienallerin uluslararası kural ve koşulları belli; yeniden keşfedilecek bir şey yok!”
Beral Madra
Peki bundan sonrası için neler yapılabilir? Sanat dünyası, kamuoyu bu yaşananlara nasıl tepki vermeli?
Duygu Demir, hem izleyici hem de sanat ortamına katkı sağlayan biri olarak parçası olabileceği, muhatap alınacağı ve paydaş olarak görüleceği bir kurum beklentisi içinde olduğunu söylüyor: “İKSV ile kültürel alanda kendi gelişimim arasında bir bağ görüyorum, sadece gençliğimden beri takip ettiğim bienaller değil, caz festivali, film festivali gibi bir çok İKSV girişimi şekillenmemde rol oynadı. Kurumun daha iyi olmasını ve güçlenerek devam etmesini, bienallerin küresel diyalogda söz söyleyebilmesini istiyorum ve aslında bunun için çok iyi bir konumdayız.”
Cesarete yeniden davet: Dördüncü yılında 23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı
2023 Avrupa Yılın En İyi Müzesi (EMYA) ödül töreninde Kenneth Hudson – Kurumsal Cesaret ve Doğruluk ödülü alan “23,5 Hrant Dink Hafıza Mekânı”nı sundukları ve hissettirdikleriyle dördüncü yılında yeniden gözlemledik.
📝 Uğur Ugan kaleme aldı.
“Ziyaretçilerin en çok şaşırdığı şeylerden birinin Hrant Dink’in adını Türkçeleştirmek zorunda kalması olduğunu öğreniyoruz. Birçok insan halen erkek çocuğu olduğunda askerde başına bir şey gelmesin diye resmi nüfusuna Türkçe bir isimle kaydediyor. Bugün Kapalıçarşı’da birçok Ermeni’nin kartviziti Türkçe isimle basılı olmasının nedeni de bu. Ticaret yaptıkları insanlar onların Ermeni olduklarını bilmiyorlar. Aynı şey Hrant Dink’in de başına gelmiş. Bununla ilgili olarak Hrant Dink’in pasaportu da sergileniyor ve pasaporttaki adı; Fırat. 48 yaşına kadar çeşitli nedenlerle Hrant Dink’e pasaport verilmemiş, hayatını kaybetmeden 6 yıl önce almış ilk pasaportunu. Başvuruyor ve her seferinde gerekçesiz bir şekilde reddedildiğini öğreniyoruz.”
Andreas Georgiadis ile “Geri Dön” üzerine
Abdullak Ezik, Andreas Georgiadis’in Yunan şair Kavafis’in dizelerinden yola çıkan işlerini konuştu.
“Kavafis benim kesinlikle favori şairim; onu gençliğimden beri okuyorum ve şiirleriyle büyüyorum. O da benim gibi eşcinsel. Bize, diğer değerli şeylerin yanı sıra homoerotik konuşmanın harika örneklerini bıraktı. Bu çalışmalarımda bunları biraz da olsa hayata geçirebilmeyi çok isterdim. Ayrıca onun yaşadığı dönem ve tıpkı İstanbul, Venedik, Antakya gibi efsanevi bir şehir olan İskenderiye beni büyülüyor. Bu iki unsur, resimlerimi coğrafi olarak yerleştirmem konusunda bana uygun sahneyi sağlayanlardır.”
WhatsApp’tan sergi yapmak: Zaman değişir, her şey değişir
Sergen Şehitoğlu’nun 35 sanat profesyonelinin WhatsApp yazışmalarıyla oluşturduğu sergi üzerine WhatsApp’tan bir söyleşi
📝 Nergis Abıyeva
“Aslında kafamdaki çıktı da buydu: 35 ayrı kişinin, belirli koşullar sebebiyle ortak bir durum oluşturması. Ve hem sergide hem dergide oluşan sonuçtan çok mutluyum. Ama emoji yorumun çok ilginç, ben bunu hiç düşünmemiştim ama Almanya’dan gelen bir küratör aynı yorumu yaptı, artık sadece emoji ve meme kullanarak yaptığı yazışmaların çoğunlukta olduğunu söyledi. Bu çok ilginç bir durum, sözel dilden yazıya, yazıdan da emojilere geçerken enformasyon miktarı da değişiyor aslında. İletişim de hem niteliksel hem niceliksel olarak farklılaşıyor. Buna alan dışı bir yorum yapamam ama bir değişimin tespitini yapmak açısından önemli. Bu sergide emojilerden oluşmuş birkaç yazışma var, ama çok azınlıktalar. Bu projeyi ilk kafamda oluştururken, katılımcıların bu yoğun dönemdeki yazışmalarını tekrar gözden geçirmelerini ve içlerinden bir tanesini sunmak üzere seçmelerini, sanatsal bir performans olarak düşünmüştüm. Belki de bu performansın çıktısı olarak iletimi daha doğrusal olan yazılı dialoglar seçilmiş olabilir. Ya da biz hala kelimeleri kullanmayı seviyoruzdur. 🙂”
Sezonun ilk sergileri duyuruldu: Argonotlar Ajanda
Fonkit: Kültür, Sanat ve Yayıncılık Alanlarında Kitlesel Fonlama
Türkiye'deki kültür, sanat ve medya üreticilerinin kullanımına sunulucak ve kılavuz niteliği taşıyacak bir kitlesel fonlama alet çantası olan FonKit’in paydaşları arasında bir de yer alıyoruz.
Proje kapsamında hazırlanan bu anket, Türkiye'de kitlesel fonlamaya katılımı etkileyen faktörleri ve kitlesel fonlama ve geniş çaptaki bağış kültürünün kesişen ve farklılaşan hallerini kullanıcıların ve destekçilerin deneyimleri üzerinden anlamayı amaçlıyor.
Tamamlaması yaklaşık 15 dakika sürecek olan anketten elde edilecek veriler yalnızca akademik araştırma kapsamında eğitim, öğretim ve yayınlarda katılımcıların kimlik bilgileri gizlenerek kullanılacaktır. Araştırmaya dair sorularınız ve yorumlarınız için bizimle fonkit@khas.edu.tr e-posta adresi üzerinden iletişime geçebilirsiniz. Araştırmaya sunacağınız katkılarınız için şimdiden teşekkür ederiz.
Haftaya görüşmek üzere.