Kahve kültürünün sanat tarihindeki yerine bir yolculuk + Haftanın okuma önerileri + Argonotlar Ajanda
Bu hafta önce kahve kültürü üzerine bir yolculuk yapıyor, ardından haftanın okuma önerilerine bakıyor, son olarak da ajandamızla sergi ziyaret rotanızı belirlemenize yardımcı oluyoruz.
Kahve kültürünün sanat tarihindeki yerine bir yolculuk
Sezonun ilk yazılarını sizinle paylaşmadan evvel, Kurukahveci Mehmet Efendi’nin Youtube kanalı için hazırladığımız “Kahve Bahane, Sanat Şahane” programının ilk bölümüne sizleri davet edelim. 📽️ Serinin ilk bölümünde Argonotlar Kurucu Yayın Yönetmeni Kültigin Kağan Akbulut’un konuğu sanat tarihçisi ve yazar Oktay Orhun.
Osmanlı resminde kahve kültürünün izleri
Osman Hamdi Bey’in Kahve Ocağı diye bir resmi var. Tütün içmekte olan bir adam divanın üzerinde oturmuştur. Önünde bir kız, sarı uzun elbisesi ile beraber kahveyi takdim etmektedir. Bu sahne aslında klasik şemayı çok tekrar eden bir sahne. Aynı dönemde Hoca Ali Rıza’nın resimlerini Osman Hamdi’ye göre o dönem içerisinde daha canlıdır aslında. O dış mekandaki kahvehaneleri resmeder. İstanbul’daki hemen hemen tüm kahvehaneleri gezer. Önce eskizlerini yapar sonra boyar. Kentle kurdukları ilişkinin tabiatını da yakalıyor hâliyle. Osman Hamdi’de ise gerçek mekanlara iliştirilmiş figürlerin bir şemayı aynen tekrar etmesi söz konusu. O açıdan hem çok etkili ama bir taraftan da aynı ithal bakışı tekrar ettiği için de yerilebilir.
Haftanın okuma önerileri
Fırat Yusuf Yılmaz, Helikon ve torna sanatçı konaklama programlarının iç işleyiş süreçlerini ve konaklayanların deneyimleri üzerine yürütücüler ve sanatçılarla konuştu. “Marmara periferisindeki sanatçı konaklama programları: torna ve Helikon” başlıklı söyleşinin tamamına bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Nergis Abıyeva, “Bodrum’da kolektif ruh ve incelikli bir sanatsal üretim” isimli eleştiri yazısında üç bağımsız sanatçının bir araya gelerek gerçekleştirdiği “Merhaba!” sergisine odaklanıyor. Yazının tamamı bağlantıda.
Esra Özkay, 1999 depremi sonrası kayalık yapısı dolayısıyla depreme dirençli yapılaşmada öncelikli alan olarak belirlenen Düzce’nin Konuralp Kasabası’nın kentleşme sonrası değişen manzarasını, Seniha Ünay’ın “Manzaranın Yakınında Çok Uzakta” projesini odağına alarak Argonotlar için kaleme aldı. Yazının tamamı bağlantıda.
Hem bir öykü sunmayı vadedip hem de o öyküyü ulaşılmaz kılan Burak Ata’nın Martch Art Project’te gerçekleşen kişisel sergisi “Ateşi yaktık, denizi içtik” üzerine Erman Ata Uncu kaleme aldı. Yazının tamamı bağlantıda.
İMALAT-HANE’de gerçekleşen 10: SOYUTLAMALAR, İMALAR, MÜTALAALAR sergisi için Duygu Demir’in kaleme aldığı küratör metni Argonotlar Kütüphanesinde.
Yağız Özgen’in SANATORIUM’da gerçekleşen “Boyacı” başlıklı kişisel sergisi üzerine Oğuz Karayemiş’in kaleme aldığı metin Argonotlar Kütüphanesinde.
Argonotlar Ajanda İstanbul'daki güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehberdir.
Yeni sergiler
Summart Sanat Merkezi, Sanayiden Manzaralar, 5 Ekim - 31 Kasım
Martch Art Project, Fleeting Shadows / Yuichiro Kikuma, 6 Ekim - 11 Kasım
Yapı Kredi Kültür Sanat, Bir İdealin Peşinde: Atatürk ve Alaca Höyük, 13 Ekim 2023 – 10 Mart 2024
Devam eden sergiler
Pilot Galeri, Yüz Yüze / M.K. Perker, 4 Kasım
Akbank Sanat, Akbank 41. Günümüz Sanatçıları Ödülü Sergisi, 4 Kasım
Beyoğlu Art On, Kaybolan Hazlar Bahçesi, 7 Ekim
Ferda Art Platform, Funk Your Funk / Jakup Ferri, 14 Ekim
Dirimart Dolapdere, 85 Çığlık: Munch'tan Sonra / Sarkis, 2 Eylül
Salt, Başka Kayda Rastlanmadı: Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, 29 Ekim
Arter, Sonsuz / Sarkis, 4 Şubat
DUYURU: İstanbul’un 500 yılı Meşher’de
Meşher, “Göz Alabildiğine İstanbul” sergisiyle izleyicileri İstanbul’un siluetine bir uçtan bir uca bakmaya davet ediyor.
Meşher, “Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar” isimli sergiyi ziyaretçileriyle buluşturuyor. 20 Eylül’de açılan serginin küratörlüğünü Şeyda Çetin ve Ebru Esra Satıcı üstleniyor. Ömer Koç Koleksiyonu’nda yer alan çeşitli nadide eserlerden oluşan sergi, İstanbul’un Osmanlı payitahtı olduğu, 15. yüzyıldan 20. yüzyılın ilk çeyreğine uzanan bir zaman dilimini kapsıyor. Şehrin zengin bir görsel kaydı niteliğindeki sergide geniş açılı İstanbul manzaralarını gösteren tablolardan gravürlere, nadir kitaplardan albümlere, panoramik fotoğraflardan Yadigâr-ı İstanbul objelerine 100’ün üzerinde eser yer alıyor.
26 Mayıs 2024 tarihine kadar görülebilecek “Göz Alabildiğine İstanbul” sergisine, küratörler ve Meşher ekibinin hazırladığı yetişkin ve çocuk atölyeleri gibi bir dizi program eşlik edecek. Güncel etkinlik takvimine Meşher’in internet sitesi ve sosyal medya kanallarından ulaşılabilir.
💌Haftaya görüşmek üzere.