Kentler, felaketler ve teşebbüsler
Bu hafta Franz Erhard Walther ve Desen Halıçınarlı'nın solo sergileri ve Kasa Galeri'de Gamze Öztürk küratörlüğünde gerçekleşen "Dünyaya Uzanmak" sergisi bültenimizde.
Franz Erhard Walther: Bir girişimin anatomisi

Franz Erhard Walther’in “Heykel Olma Teşebbüsü” sergisini ve Walther’in sanat yordamıyla mesele edindiği konuları ele aldık.
✍️ Oğulcan Yiğit Özdemir
İşlerin kavramsal çerçevesi görece sistemli bir soyutlama işleminin yanı sıra, Walther’ın özyaşamöyküsel gelişim çizgisinin bir serimi. Taşıdığı hafiflik, tanık olduğu dönemin bağladığı bir kaya gibi orada, sergi alanında asılı duruyor. Seyirciler nezdinde, kurulmuş bir düşü, geçmişteki bir canlanma arzusunu ifade derinliğiyle buluşturan bu çalışmalar, bir özgürleşim çağının doygun ve genç tonunu taşıyor.
Fırıncı bir aileye doğan Walther, ilk gençlik yıllarında hemen hiç müze görmediğini ifade etti. İlk müze gördüğü şehir Frankfurt, ardından katıldığı Düsseldorf Akademisi’nde sanat eğitimi alıyor, ellilerin sonlarında daha sonra altmışlı yıllarda isim yapacak pek çok sanatçıyla bir arada öğrencilik yıllarını geçiriyor. “Polke işlerimle alay ederdi” diyor dudağının kenarından ışıklı gözlerine kıvrılan, özlem dolu bir gülümsemeyle. “Beuys işlerimin içeriksiz biçimler olduğunu ifade etmişti” diye de ekliyor.
Felaketler içinden ışığı aramak
Gamze Öztürk küratörlüğünde Kasa Galeri’de gerçekleşen “Dünyaya Uzanmak” sergisini Ahmet Furkan İnan değerlendirdi.
✍️ Ahmet Furkan İnan
Felâketleri teker teker sayma gereği duymuyorum ancak birbiriyle neredeyse tamamen ilintili, sayısız siyasi, toplumsal ve ekonomik açılımları olan felâketler yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bu hem küresel boyutlarda böyle, hem de Türkiye özelinde. Haddinden büyük bir iddia yapmak pahasına, genel hikayenin, gelişi çok önceden hissedilen fakat kendini 1990’larda belirgin kılmış bir küreselleşme ve ona eşlik edeceği söylenen refah düzeninin bir dağılma dönemine girmesiyle ilintili olduğu da aşikâr. Beni burada düşündüren ve sergi bağlamını biraz da buraya çekmeye itense, bu felâketler karşısındaki çaresiz konumumuz. Bu çaresizliğin birden fazla kaynağı olmakla birlikte, bunlar arasında etki edilebileceğimiz tek şeyin, sol geleneğin – bu kavramı Türkiye solunun deneyimi ve bagajlarıyla sınırlamamak gerek – sistematik bir biçimde odak dışına itilmesi olduğunu vurgulamak gerekiyor, hem içeriden hem de dışarıdan kaynaklanan bir itilme bu. İçeriden gelen itilmenin haklı yönleri olmakla birlikte, bugünkü güçsüzlüğümüzün altında, bu itmenin haddinden fazlaca şiddetli yaşanması yatıyor demek hatalı olmaz.
Palas pandıras kurulmuş bir kentin alegorisi
Desen Halıçınarlı’nın işleri Sanayi Devrimi’nden beri bireyi yutan kenti anlatıyor.
✍️ Canan Cürgen Gültaş
Mitolojik anlatılardan da beslenen sanatçı Âdem’in Yaratılışı adlı eserinde dönüşümün, yeni başlangıçların, güzelliğin, zarafetin ve dayanıklılığın sembolü olarak görülen eğrelti otunun, doğayla ve onun sonsuz yaşam döngüsüyle ilişkisine işaret ediyor. Kadim tanrıça Themis’e göre Toprak Ana’nın kemikleri kayaları oluşturur. Kayaya dokunan yapraklar, var eden bir kudret gibi ona can veriyor. Halıçınarlı’nın mitolojik anlatılardan ödünç aldığı bir başka karakter ise insanların en hünerlisi olmasıyla ün salmış Sisyphos. Hünerlerinin mahiyeti bir yana, ona verilen ceza Sisyhpos’un Yükü adlı eserdeki alegoriyi anlamamıza yardımcı oluyor. Tanrılar tarafından büyük bir kayayı dik bir tepenin doruğuna yuvarlamaya mahkûm edilmiş olan Sisyhpos, tam tepenin doruğuna ulaştığında kaya elinden yuvarlanmakta ve her şeye yeniden başlamak zorunda kalmaktadır. Tanrılar onu nafile bir çabayla cezalandırmıştır; anlamsız veya bitmek tükenmek bilmeyen işlerden oluşan bir çaba. Sanatçı, bu kez kadın olan Sisyphos’un sırtındaki bitmek tükenmek bilmeyen var olma çabasının yükünü ne yapacağımızı soruyor bize.
Argonotlar Ajanda
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Yeni sergiler
Galerist, Yanardağ Sevdalısı, 13 Mart - 26 Nisan
Sanatorium, Toprak Parçasının Koptuğu An / Didem Erbaş, 7 Mart - 3 Mayıs
Merdiven Art Space, Yeryüzünün Sesi / Lütfi Özden, 7 Mart - 18 Nisan
Anna Laudel Gallery, Zamanla Dokunanlar / Belkıs Balpınar, 6 Mart - 27 Nisan
Çağla Cabaoğlu Gallery, Yankı - Rezonans, 25 Şubat - 25 Nisan
Devam eden sergiler
Art On, Crossroads Digital, 15 Mart
Summart Sanat Merkezi, Kusur-suz / Dilşad Akçayöz, 18 Mart
BüroSarıgedik, Solukdaş, 21 Mart
Bozlu Art Project, Kuzeye Doğru, 22 Mart
Kun Art Space, 7067 Sokak / Feyzan Alasya, 22 Mart
Loft Art, Yaşam Şarkısını Söyler, 22 Mart
Öktem Aykut, Opus 3c / Silva Bingaz, 22 Mart
Galeri Nev İstanbul, Alev Ebüzziya Siesbye, 28 Mart
EVİN, EVİN’Salon, 29 Mart
The Pill, Beyaz Oda / Jean-Charles Eustache, 29 Mart
EVİN, Olmak Üzerine / Ilgaz Gürün, 29 Mart
Quick Art Space, Palas Pandıras / Desen Halıçınarlı, 1 Nisan
Zilberman Selected, Hayalet Uzuvlar / Selçuk Artut, 5 Nisan
Arter, Islak Zemin / Yasemin Özcan, 6 Nisan
Arter, Gelecek Zamanın Süregelen Hikâyesi / Angelica Mesiti, 6 Nisan
Yunt, Serbestlik Dereceleri, 11 Nisan
Dirimart Dolapdere, Günübirlik İnşa / Seçkin Pirim, 13 Nisan
Decollage Art Space, Daimi Yolcu, 13 Nisan
Sanatorium, Toprak Parçasının Koptuğu An / Didem Erbaş, 3 Mayıs
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Çocuk Odaklı Şehir - Bir Eşitlik Arayışı, 4 Mayıs
Zilberman Istanbul, Şeylerin Ailesinde / Itamar Gov, 15 Mayıs
Meşher, Hikâye İstanbul’da Geçiyor, 13 Temmuz
Arter, İçinde Yaşadığımız Deri / Koray Ariş, 3 Ağustos
Borusan Contemporary, İçimdeki Şehir / Doug Aitken, 17 Ağustos
Borusan Contemporary, Ebedi Prelüd, 17 Ağustos
Arter, Duvar Çizimi / Can Aytekin, 14 Ocak 2025'ten itibaren
Arter, Heykel Olma Teşebbüsü / Franz Erhard Walther, 5 Ekim
Görmek için son günler
Ferda Art Platform, Apotheke / Doğu Özgün, 8 Mart
Dirimart Pera, Bahçedaş / Osamu Kobayashi, 9 Mart
.artSümer, Noktanın Cebinden Çıkan Virgül İhtimalleri / Deniz Aktaş, 21 Mart
Haftaya görüşmek üzere.