Kültürel “böcekleşme” + Kültür-sanat sektöründe neden taş üstüne taş koyamıyoruz?
Bu hafta kültür-sanat gündemini biraz alevlendiriyoruz☄️. Argonotlar Ajanda ise İstanbul'da kalanlar için "serin" sergi önerilerine devam ediyor.
Kültürel “böcekleşme” vs. Osman Kavala
Bir kara propaganda girişimi olarak TRT ekranlarında karşımıza çıkan Metamorfoz dizisi kamu kanalından hak savunucusu Osman Kavala’yı hedef gösteriyor. Peki kimdir gerçek Osman Kavala, hafızaları tazeleyelim. 🖋️ Özlem Altunok kaleme aldı.
“Osman Kavala’nın üzerinde çalıştığı diğer bir alan ise kültürel miras. Kuruluşuna katkıda bulunduğu Kültürel Mirası Koruma Derneği, tahrip edilmiş ve geleceği tehlikede olan taşınır veya taşınmaz kültürel varlıkların korunması, aslına uygun bir şekilde restore edilmesi için alan araştırmaları yürütüp raporlar yayınlıyor. Bu çalışmalardan biri de Kars’taki Ani harabeleri üzerine. 2011 yılında Kavala öncülüğünde, uzmanların katılımıyla düzenlenen atölyeler ve saha çalışmalarıyla Ani’nin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine katılmasına katkıda bulunan Kavala, çabalarından dolayı bireysel kategoride Avrupa Arkeoloji Miras Ödülü’ne değer görüldü. Osman Kavala’nın kurucusu olduğu Anadolu Kültür’ün geliştirdiği ve Ani Arkeolojik Alanı’nı tüm boyutlarıyla tanıtan mobil uygulama geçtiğimiz aylarda kullanıma açıldı. Osman Kavala, mobil uygulama fikrini Silivri Cezaevi’nde geliştirdi.”
Kültür-sanat sektöründe neden taş üstüne taş koyamıyoruz?
Senelerdir yönelttiğimiz eleştiri ve önerilerimizle, ulusal boyutta devlet politikasıyla yapılması gereken değişimlerin gerçekleşmesini beklemek yerine yapabileceklerimiz üzerine yoğunlaşma yolları. 🖋️ Ayça İnce kaleme aldı.
“Dikkatinizi çekmek isterim, bakın network veya ilişkiler ağı demiyorum, arkadaş çevrenizin bir parçası diyorum. Çünkü ürettiğimiz ve çalıştığımız alanın (sanatın) aurası, biz kültür-sanat emekçileri için bir illüzyonu da beraberinde getiriyor. Bizler bu alanın sevdiği-işi-yapan nadide bireyleriyiz. Sevgili Angela McRobbie sağ olsun, tutkuyla bağlandığımız işlerimizi icra ederken aslında işin kapsamıyla ilgili sınırların esnekliğini, çalışanlarının türlü güvencesizliğe âdeta bile isteye tav olduğu neoliberal endüstriyel bir düzeni ve bu işleyişi “olağanlaştıran” etkisini anlatır. Sanat işleri dışında, kurumsal düzeyde pek tartışılmadan ve âdeta üstü kapanan bu noktada, kendimi de dahil ederek önce iğneyi biz emekçilere batıralım. Kaçımız çalıştığımız iş ortamını ve koşullarını, yapmakla sorumlu olduğumuz işin kapsamını sorguladık? Kısıtlı fon ve kısıtlı zaman baskısı altında hem eldeki fırsatı çarçur etmeden hem de etkin ve verimli sonuç almak güdüsüyle üretirken kendi bireysel balonlarımıza sıkıştık? Her yeni projeye başladığımızda, başarı odaklı bir güdüyle olağan şüphelilerden oluşan telefon defterimizi karıştırmadık? ”
Kızgın Güneş altında Bay Ripley
Beykoz Kundura’da 4-20 Ağustos tarihlerinde gerçekleşecek Bir Yaz Gecesi Festivali kapsamında gösterilecek Kızgın Güneş, Patricia Highsmith’in dünyasına en yakın Ripley uyarlamalardan biri. 🖋️ Erman Ata Uncu kaleme aldı.
“Yeni Dalga’cıların “geleneksel kalite” ya da “baba sineması” diye niteleyerek mesafesini koyduğu sinema zanaatkârlarından Clément’in bu filminde sinema bileşenlerinden diyaloğu durultup hareketli görüntünün olanaklarına ağırlık vermesinde ironik bir yön var. Kızgın Güneş, orijinal metni yoğun bir dönüşümden geçiren bir edebiyat uyarlaması. Belki romandaki temaların peşine düşmesinden dolayı, Yeni Dalga’cıların sinemasal olmayan her unsuru reddetmeye dönük anlayışı kadar radikal bir tutum aramak nafile. Misal, François Truffaut’nun İki İngiliz Kız’ı gibi “edebiyat uyarlaması” kavramının kendisini didikleyen bir yaklaşımı yok. Ama Clément’in hareketli görüntüyü diyalogların ve karakter gelişiminin hükümranlığından kurtararak bir anlatı aracına dönüştürme yöntemlerinde, en azından sonraki Ripley uyarlamalarında görülmeyecek bir tazelik var.”
Kundura Sinema ve Kundura Sahne’nin birlikteliğinde 7.si düzenlenecek Bir Yaz Gecesi Festivali, 4-20 Ağustos tarihleri arasında Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri Beykoz Kundura’da gerçekleşecek. Detaylar ve sınırlı sayıda biletler beykozkundura.com’da.
“Niyet Dalgaları”:Beden(ler) temelinde uyumlu akış
Pilot Galeri’deki “Niyet Dalgaları” sergisini Gözde Mimiko Türkkan ile konuştuk.
“Eskiz defteri tutmak pratiğimde başından beri vardı. Fakat temelde lens bazlı çalışan bir sanatçı olarak eskiz defterine çizmek yerine okuduklarımdan, izlediklerimden notlar alıp içimden geldikçe serbest akışlı yazılar yazdım. Eskiz defterlerim çoğunlukla kırmızı kapaklı ve çizgisiz sayfalı; kalemlerim ise kırmızı mürekkepli. Genelde el yazısıyla yazıyorum. Bu bakımdan sergideki kâğıt işlerde, defterlerimden biçimsel olarak da ilham aldığım söylenebilir. ”
🗓️Argonotlar Ajanda, İstanbul'daki güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Devam eden sergiler
Ekavart Gallery, Summer Love, 5 Ağustos
Depo, Eksilerek Biriken, 5 Ağustos
Anna Laudel Gallery, Seni Sevmeyen Ölsün, 10 Eylül
Salt Galata, Başka Kayda Rastlanmadı: Reşad Ekrem Koçu ve İstanbul Ansiklopedisi Arşivi, 29 Ekim
Görmek için son günler
.Sanatorium, 06.2023-35-sergi, 22 Temmuz
Akbank Sanat, Prizma Expanded: Algının Poetikası, 24 Temmuz
Dirimart Dolapdere, Dirimart Presents X: Living in Colour, 30 Temmuz
💨 Serin bir öneri: Medya sponsoru olduğumuz Bozcaada Caz Festivali yedinci senesinde. Festival bu yıl “Oyun” temasıyla 8-9-10 Eylül’de zengin festival deneyimi sunmaya hazırlanıyor! Detaylar burada.
Haftaya görüşmek üzere. 💌