Peki kültür sanat aktörleri ne diyor?
İBB Başkanı İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti. Peki, uzun yıllardır alanda olan sanatçılar, küratörler ve sanat yazarları yaşananları nasıl değerlendiriyor?
Peki kültür sanat aktörleri ne diyor?
İBB Başkanı İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti. Peki, uzun yıllardır alanda olan sanatçılar, küratörler ve sanat yazarları yaşananları nasıl değerlendiriyor?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ekibinin tutuklanmasının üzerinden 100 gün geçti. Tutuklamalara karşı eylemlerin yoğunluklu olarak devam ettiği Nisan başında Argonotlar olarak ayrımcılığın ve ifade özgürlüğü kısıtlamalarının hakim olduğu bir kültürel atmosferde bir yandan da sektörel kaygılarla boğuşmak zorunda olan sanat öğrencilerinin sorunlarını ve taleplerini bizzat onlardan dinlemiştik. Enflasyonun ve dolayısıyla sanat malzemesi, gıda, kira fiyatlarının artması, sektörel belirsizlikler, sanat öğrencilerinin sesini yükseltme biçimlerine de yansımıştı. Biz de, farklı okullardan ve disiplinlerden gelen öğrencilerin yaşadıkları sıkıntıları kendi ifadeleriyle dosyamızda aktarmıştık.
Şimdi bu soruları bir de uzun yıllarda alanda olan sanatçılara, küratörlere ve yazarlara ilettik. Bu sefer merceğimizi onların yaşanmışlıklarına, tanıklıklarına ve birikimlerine çevirdik. Gençlerle aynı atmosferde yaşayan ama olaylara deneyimlerinden ötürü farklı mesafelerden bakan bu isimler, tüm bu yaşananların sanata ve sanat sektörüne yansımasını nasıl değerlendiriyor?
Aynı güne mi bakıyoruz?
Hilal Can’ın Galeri Vitrin’deki Günebakanlar sergisi yaşamda, sanatta ve kimliklerimizde görünür olmaya dair bir anlatı sunuyor.
✍️ Gözde Mulla
Sanat yapma/üretme pratiğimiz de görünür olmakla ilgili. Hatta belki de hayatta kalma dürtüsünden daha etkili bir etki alanı içeriyor. Bu alanın içinde malzeme, teknik, sanatçı, izleyici, bir bütün olarak tepkimeye girer. Can’ın yarattığı sahne, vitrinin içinde başlıyor ve dışarıya taşarak izleyicisini ve kentin siyasal yapısını da kapsayan bir tepkimeye neden oluyor. Sanatçının seçtiği kumaşlar, buluntu malzemeler, sokak, gün, gece, yağmur, ay… tümü kendi hafızasını beraberinde getirerek sürecin bir parçası oluveriyor.
Mardin’de mümkünler kapısının eşiğinde durmak
Güncel sanatın olanaklarını her geçen gün arttıran Mardin, Bor Sanat ve Exit Kolektif işbirliğinde bu yıl son konuk sanatçı programına ev sahipliği yaptı. Kenti; barındırdığı sanat potansiyelleri ve çağrışımlarıyla yerinde gözlemledik.
✍️ Uğur Ugan
Bir ay boyunca konuk sanatçı programı için Handan Börüteçene ile çalışma fırsatı yakalayan genç sanatçı Rıdvan Aşar ise Mardin, Kızıltepe doğumlu. Kızıltepe’de amcasının yanında eczanede 11 yıl kalfalık yapmış biri. Abisi resim öğretmeni olan bir arkadaşının önerisiyle sanatla ilgilenmeye başlamış. 2013’te Atatürk Üniversitesi’nde resim bölümünde okurken siyasi nedenlerden ötürü Erzurum’u terk etmek zorunda kalmış. 2015’te “Hendek Operasyonları” sürecinde ise Mardin Artuklu Üniversitesi’nde eğitim görüyormuş. Aşar o günleri şöyle anlatıyor: “2015’te burada lisans sürecini yaşarken hemen yanı başımızda hendek olayları yaşandı. Sadece burası için değil Diyarbakır, Sur, Cizre… Yaklaşık yarım dönem eğitimimiz durdu. Şehirde OHAL ilan edildi. Burnumuzun dibinde olan olaylara odaklandım. Çalışma pratiğim oradan başladı ve bugüne kadar geldi. İktidar, otorite, tahakküm, itaat üzerine çalışmalar üretiyorum.”
İklim krizi sahnede
İklim krizine dair imgeler, simülasyonlar ve sessiz seyirciler… Arkas Sanat Alaçatı’daki “Sahnelenmiş” sergisinin küratörü Billur Tansel ile serginin çıkış noktasını, eserlerin ardındaki düşünsel katmanları ve kolektif hareket ihtimalini konuştuk.
✍️Esra Ece Kuleci
Bu sergide izleyiciyi sadece düşünmeye değil, sergi sonrasında da araştırmaya devam etmeye teşvik etmek istiyoruz. Bu amaçla sergiye küçük çaplı da olsa bir kütüphane bölümü ekledik. Elbette olağanüstü bir arşiv sunmuyoruz ama bu sadece bir başlangıç. Buradaki herhangi bir eser; mizah, sarkazm ya da çarpıcılığıyla bir izleyicide etki uyandırıp, onu kendi hayatında bir değişim yapmaya ya da daha derinlemesine araştırma yapmaya yönlendirebilirse, bu bizim için çok kıymetli.
Asıl amaç birlikte hareket edebilmek. Tıpkı Suzanne Simard’ın miselyum ormanlarındaki örneğinde olduğu gibi, ancak birlikte hareket ettiğimizde gerçekten bir fark yaratabiliriz. Bu nedenle sergiyle birlikte burada araştırma yapanların projeler üretmesi, genç sanatçı inisiyatiflerinin ya da bireysel sanatçıların katılımıyla yuvarlak masa toplantıları düzenlenmesi gibi fikirlerle bu süreci canlı tutmak istiyoruz.
Çünkü günün sonunda mesele hep yaşamsal bir varoluş meselesine dönüyor. İklim krizi, aslında içinde yaşadığımız evle ilgili. “Ekoloji” kelimesinin kökeni de zaten Yunanca’dan geliyor ve “ev” anlamına dayanıyor. Eğer bu evi birlikte yaşanabilir, huzurlu bir yer hline getirebilirsek, o zaman birlikte yaşamak da mümkün olur. Ama bunu başaramazsak, hepimizi bekleyen şey gerçekten karanlık bir gelecek gibi görünüyor.
📚Kütüphane: Bıçak Altında: Eleştirel Kolaj Olarak Estetik Cerrahi Fotoğrafçılığı
Eda Emirdağ’ın Belly Button adlı fanzin çalışmasına eşlik eden makale Argonotlar Kütüphanesinde.
✍️ Helen McGhie
The Civil Contract of Photography’de akademisyen Ariella Azoulay, fotoğrafın yalnızca temsili bir araç değil, fotoğrafçıyı, fotoğrafı çekilen özneyi ve izleyiciyi bağlayan etik bir pratik olduğunu savunur. Azoulay’ın bu üç konumu kesişerek, fotoğrafı işbirliğine dayalı bir “çoğul eylem” (2008, s. 143) haline getirmekte ve tasvir edilen özne ve anlatıların sorumluluğunun paylaşıldığı bir “sivil alan” oluşturmaktadır. Bu bağlamda, estetik cerrahi görüntülerinin izleyicileri, pasif alıcılar değil, görüntü etiğiyle eleştirel bir şekilde ilgilenme ve anestezi uygulanmış bedenlerin nesneleştirilmesine meydan okuma kapasitesine sahip aktif katılımcılardır. İmajların güç dinamiklerindeki bu değişim -ticari olarak hizmete sunulan görsellerin yeniden yorumlanabilmesi- Emirdağ’ın cerrahi prosedürler geçiren bireyleri belgeleyen bir fotoğrafçı olarak kaygılarıyla örtüşüyor.
Argonotlar Ajanda
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Yeni sergiler
Art On, Crossroads 8, 5 Temmuz - 19 Temmuz
The Pill, The Day the Sand Caught Fire / Ugo Schiavi, 26 Haziran - 28 Temmuz
.artSümer, Yaz Bahçesi, 26 Haziran - 16 Temmuz
Devam eden sergiler
Zilberman Istanbul, Graceful Elegant Beasts / Larry Muñoz, 26 Temmuz
Zilberman Dialogues, Bizden Değilse Bizdendir / Memed Erdener
26 Temmuz
Quick Art Space, Benzer Bir İpe Düğümlü Olmak, 27 Temmuz
Decollage Art Space, Kır İğdesi / Mahmut Karatoprak, 27 Temmuz
Summart Sanat Merkezi, Rüyalı / Uğur Ulusoy, 30 Temmuz
Arter, İçinde Yaşadığımız Deri / Koray Ariş, 3 Ağustos
Salt Beyoğlu, Anadolu’nun Bitki Mirası, 10 Ağustos
Yunt, Başıboşlar, Gergedanlar ve Yanlış Anlamalar Hakkında / Guido Casaretto, 15 Ağustos
Borusan Contemporary, İçimdeki Şehir / Doug Aitken, 17 Ağustos
Borusan Contemporary, Ebedi Prelüd, 17 Ağustos
Pera Müzesi, Samih Rifat: "Çok İş Var Yapacak", 17 Ağustos
Pera Müzesi, Ay Işığıyla Dans / Marcel Dzama, 17 Ağustos
Çağla Cabaoğlu Gallery, 25. Yıl: Yankı - Rezonans, 30 Ağustos
Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Zihnin Sınırlarında Bir Rota: Fikret Muallâ, 7 Eylül
İMALAT-HANE, TunState / Aslı Çavuşoğlu, 27 Eylül
Arter, Heykel Olma Teşebbüsü / Franz Erhard Walther, 5 Ekim
Hara, Tarihin Neresindeyiz?, 30 Kasım
Arter, Duvar Çizimi / Can Aytekin, 14 Ocak 2025'ten itibaren
Yapı Kredi Kültür Sanat, Bir Arada, 4 Ocak 2026
Arter, Basınç Altında Suyun Üstünde, 11 Ocak 2026
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü, Maceraperest Bir Mimarın Fotoğrafhanesi: Arif Hikmet Koyunoğlu, 17 Mayıs 2026
Görmek için son günler
Istanbul Concept Gallery, Elma Dalı / Mustafa Orkun Müftüoğlu, 5 Temmuz
Sanatorium, Çek Valf / Kerem Ozan Bayraktar, 12 Temmuz
Meşher, Hikâye İstanbul’da Geçiyor, 13 Temmuz