Sanat dünyasının çözülemeyen sorunu: Stajyer emeği + Haftanın okuma önerileri + Argonotlar Ajanda
Bu hafta kültür ve sanat alanındaki stajyer emeğine odaklanıyoruz. Haftanın okuma önerileri ve sergi rehberiniz Argonotlar Ajanda ise güncel sergileri sunmaya devam ediyor.
Gönüllülük ile zorunluluk arasında galeri ve müzede stajyer emeği
Türkiye’den stajyer deneyimlerine dair halen çalıştığı araştırmasından örnekler de veren Yıldız Öztürk, stajyer emeği ve güvencesizliği üzerine Kompleks ve Argonotlar işbirliğiyle bir yazı hazırladı.
Fakat emek piyasasının çalışanlar aleyhine işlemesi ve stajyerlerin piyasanın en güvencesiz gruplarından olması stajyerin kurumla olan ilişkisini hukuki zemin üzerine kurmasını güçleştiriyor. Kolektif hareket gücünün zayıflığı bireysel pazarlığı da olumsuz etkiliyor. Aynı statüdeki işin karşılığına denk gelen ücret dahi kişilere göre farklılık gösterebiliyor. Bu nedenle özel sektör, maaş bilgisine erişimi resmî veya gayriresmî uygulamalarla (sözleşmelere konulan gizlilik maddeleri ya da sözlü bildirimler gibi) engellemeye çalışıyor. Örneğin yazım aşamasında olan araştırmama göre, İstanbul’da özel bir galeride çalışan Deniz, sosyal ve sağlık güvencesi dahil hiçbir yan hakka sahip olmadan çalıştığını ve 10 ay boyunca stajyerlik maaşını alamadığını belirtti. Durumu galeri sahibine aktardığında ise bu kişi, Deniz’in ifadesiyle “oyalama taktiğine” gitmiş: İkinci ay “bir sonraki ay maaşını ödeyeceğim” demiş sonraki aylarda ise “topluca ödeyeceğim” demiş. Ancak sonuçta kendisine hiçbir ödeme yapılmamış.
Sanayiden Manzaralar: Kesişimler, ayrışmalar, komşuluklar
22 Aralık tarihine kadar Summart’ta görülebilecek “Sanayiden Manzaralar” sergisini Oğuz Karayemiş değerlendirdi.
Sanatın dekoratif işlevleri terk ederek zanaatten ayrışması, dolayısıyla giderek bir tür düşünce üretimi etkinliğine dönüşmesi, tarihsel açıdan yaşanan en büyük kırılmalardan biriydi. Dekoratif işlevi, “duyusal hoşnutluk üretme” amacıyla ve bu amaca uygun bir şekilde sanatçının salt bir “el becerisi sahibine” veya “teknik üreticiye” indirgenmesiyle tanımlamak yanlış olmazdı herhalde. Bu durumun paradigmatik örneği, bugün geriye bakarak sanat olarak ayırt ettiğimiz bir dizi etkinliğin Orta Çağ ve Rönesans boyunca zanaat loncalarında örgütlenmesidir. Aradan geçen yüzyıllarda sanat, farklı patikaları adım adım katederek ve kendi etkinliğini durmaksızın yeniden sorgulayarak dekoratif işlevden koptu ve özerkleşti. Fakat sanatın dekoratifleşmesi, örneğin verili gerçekliği problemleştirmek yerine mevcut olduğu haliyle onu temsile, taklide öykünmesi hâlâ güncel bir tehdit olsa da bir zamanlar diğer zanaatkârlarla sanatçıları yan yana getiren paradigma çözüldü. Fakat bu hareketi müteakip sanatın zanaatle ilişkisini salt bir kopuş olarak düşünmek yeterli mi? Bu olumsuz ilişkinin etrafında yeni ve daha olumlu ilişkiler üremiş veya tahayyül edilebilir olabilir mi?
Şehrin merkezi nerede? Sultanbeyli’de sanat mekânı açmak üzerine
Sultanbeyli’de açılan yeni sanat mekânı YUNT’u kurucusu Muratcan Sabuncu ve danışmanı Sergen Şehitoğlu’yla konuştuk.
“YUNT’u kurma fikri Adorno’nun kültür endüstrisi yazılarını okurken gelişti, annemin uzun zamandır zihnimi meşgul eden sanat projelerini Sultanbeyli’de hayata geçirmemi teşvikiyle somut bir hal almaya başladı. Annemin teşviki hayallerimi gerçekleştirebilmem için büyük bir fırsata kapı araladı. Ben de bu fikri önce ailem ve yakın arkadaşlarımla, sonra da Türkiye’deki önemli kültür, sanat kurumlarının yöneticileriyle, akademisyenlerle ve sanatçılarla paylaştım. Bunun sonucunda Sergen Şehitoğlu ile bu yola birlikte çıkmaya karar verdik. Yoğun bir okuma ve tartışma sürecinin neticesinde YUNT’un hedefleri ve işleyiş biçimini belirledik.”
Murat Sabuncu
“Benim için mekan Sultanbeyli’de olduğu için anlamlı. Bizim tavrımız ve hayalimiz, sanatla gündelik hayat içindeki teması arttırabilmek. Ben şehrin önemli eksikliklerinden birinin, sanata dair sürpriz eksikliği olduğunu düşünüyorum. Burada da bol camlarla, vitrin alanlarıyla ve mekânın konumuyla yapmak istediğimiz, insanların gündelik hayatlarında sanat ile temaslarını arttırabilmek, içeri girmelerine bile gerek yok. Sergideki eserleri camdan bakarak bile görebilirler.”
Sergen Şehitoğlu
Katılımcı dayanışmaya yeni bir çağrı: Montag Residency
Sanatçı Eda Emirdağ’ın girişimiyle hayata geçen Montag Residency misafir sanatçı programı deprem bölgesinden sanatçılar ve sanat yazarlarını Balıkesir, Gönen’de ağırlamak için çağrıda bulunuyor. Dijital sanatlar, fotoğraf, resim, mimari, heykel ve enstalasyon, video sanatı, performans gibi tüm görsel sanatlar alanlarına ve sanat yazarlarına açık olan Montag Residency misafir sanatçı programını projenin mimarı sanatçı Eda Emirdağ ile konuştuk.
Proje ilk etapta birbirimizi tanımak ve ihtiyaçları belirlemek üzerine üç oturumdan oluşan, aynı zamanda İstanbul’dan sanatçı arkadaşlarımı davet edeceğim ve etkileşim içeren online buluşmalarla gerçekleşecek. Gönen’e gelen sanatçılar için 21 gün boyunca doğa içerisinde olan yerleşke, katılımcılara verilecek özel odalar ve ortak çalışma alanıyla kendi süreçlerini deneyimleyecekleri zaman ve alan sağlayacak. 3 katlı olan yerleşkede 2 katında odaların bulunduğu, teras katın ise tamamen açık ve ortak çalışma alanına dönüştüğü, bahçesine dokunabileceğimiz bir ev aslında burası. Bölge ile ilişki kurmak adına da çok faal olan Gönen Kadın Kooperatifi’nn yanı sıra, yerleşkeye 3 km uzaklıktaki orman, dağ ılıcası gibi doğadan ilham alınabilecek bir alan aslında. Proje yürütücüsü olarak süreç boyunca ben de orada olacağım ve sanatçılarla zaman geçireceğim.
🖋️Argonotlar Almanak 2023 geliyor!
Bu yılın içeriklerini derlediğimiz Argonotlar Almanak 2023 yakında geliyor! Basılı almanağa destek olmak ve almanağı edinmek ister misiniz?
Yazarlarımızın telif ücretlerini karşılamak ve her yıl basılı olarak yayınlanacak Argonotlar Almanak için başlattığımız kampanyamızı okurlarımıza sunarız.
İş İlanı: Arter, Dijital İçerik Sorumlusu arıyor.
Arter, fotoğraf ve video formatındaki tüm dokümantasyonu sağlayacak ve bu süreçleri Medya ve İletişim ekibiyle yakın çalışarak yürütmek için destek sağlayacak Dijital İçerik Sorumlusu arıyor. Son başvuru tarihi: 31.12.2023
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Yeni sergiler
Zilberman Galeri, Kaçınılmaz Koreografi / Sena Başöz, 16 Aralık - 24 Şubat 2024
.artSümer, Buluta Yüklenmiş Megabaytlar / Merve Çanakçı, 16 Aralık - 27 Ocak 2024
Galeri Nev İstanbul, Mânâ Gerek, Dava Gerekmez / Erol Akyavaş, 15 Aralık- 27 Ocak 2024
Art On, Sandalyesi Olmayan Bir Yer / Olcay Kuş, 9 Aralık 2023 - 6 Ocak 2024
Devam eden sergiler
Merdiven Art Space, Eye to Eye in Dystopia / Melike Kuş, 30 Aralık
Ferda Art Platform, Kabin Fantastik / Güneş Terkol, 20 Aralık
Dirimart Dolapdere, Havadan Sudan / Canan Tolon, 24 Aralık
Anna Laudel Gallery, Venüs’ün Yeniden Doğuşu / Ekin Su Koç , 31 Aralık
Martch Art Project, Bu Biraz Leke Bırakabilir / Merve Morkoç, 7 Ocak
Pilot Galeri, A Brief History of My Last Three Years / Halil Altındere, 13 Ocak
Görmek için son günler
Sanatorium, Karanlığımızın Arkasındaki Şeyler / Merve Şendil, 16 Aralık
Summart Sanat Merkezi, Sanayiden Manzaralar, 22 Aralık
💌 Haftaya görüşmek üzere.