Yasaklanan Trans Pride sergisi + GLOSSOLALALA + Argonotlar Ajanda
Bu hafta Alâra Kuset Trans Pride'ın yasaklanan sergisini dair bir yazı kaleme aldı. Haftanın okuma önerileri ise İzmir Bienali, Cappadox Festivali ve Arter'de devam eden GLOSSOLALALA sergisine dair.
Buralardan bir Trans Pride sergisi geçti
Bu yazı, “Dön-Dün Bak: Türkiye’de Trans Hareketinin Tarihi” sergisini Benjamin’le ilişkilendirerek geçmişin devrimciliği, hafıza, direniş, nostalji/anti-nostalji gibi temalar altında analiz etme amacı taşıyordu. Ancak bu mümkün olmadı.
✍️ Alâra Kuset
Sağınızda ismi neon ışıkla yazılmış “Ah Odası”nı göreceksiniz. Korkmayın, içeri girin: Kaybettiğiniz ve çok özlediğiniz arkadaşlarınız bu odada sizlerle. Önemli bir kısmı ya intihar etmiş ya da katledilmiş trans arkadaşlarımızın isimlerinin, fotoğraflarının, videolarının bulunduğu burada, Aligül’den Gani Met’e, Hande Kader’den Eylül Cansın’a pek çok arkadaşınızla karşılaşabilirsiniz. Kapının üstündeki neon ışığın canlılığına tezat bir şekilde bu oda hem bir hasret giderme hem de öfkelenip yas tutma alanı. Kocaman bir Şahmeran cismine bürünmüş Ganimet’i sağınızda bırakıp, kendi kendinize şu dizeleri mırıldanarak sergiye devam edebilirsiniz: “Öfkeni unutma dedim kendime her gün, unutursan düşersin dedim.”
GLOSSOLALALA: Çağcıl bir ABC
Johanna Gustafsson Fürst ve Dilek Winchester’ın dans, tipografi, heykel, şiir gibi farklı mecralarda ürettikleri eserleri Arter’de GLOSSOLALALA sergisinde bir araya geliyor.
✍️ Oğulcan Yiğit Özdemir
Ansen’in sergi metninde de yer alan ifadelerini yankılarsak glossa, İngilizcede “sözlük” anlamına gelen glossary sözcüğünün de kökeni, Yunanca dil, lisan anlamına gelen bir im. Ya laleo? O ise daha sonra şarlatan olarak Türkçeleşecek de olan İspanyolcadaki charlar sözcüğüne benzer, gevezelik etmek, bir nevi “laklak yapmak” manasında. Gerçi sergi bu etimolojik oyunları görselleştirirken bilindik bir ritim ve uyak gözetiyor mu, emin değilim. Fürst ve Winchester arasındaki ilişki, birbirini çoğaltan, sanki Behçet Necatigil’in Kareler Aklar’ındakine benzer, çift ya da üç sütunlu, çapraz ve yukarıdan aşağı okundukça anlamı da çoğalan, sağalan, çiftlenen ve çiftleşen sözcüklere bir nazire. Benzeri bir atonalperdeden konuşuyor, düşük sesleri, esleri, pes tonları ve aksak ritimleri koruyor.
Gökler değişmeye devam ederken…
Fulya Erdemci’yi yitirişimizin 2. yıldönümünün ve bu yıl onun anısına düzenlenen Cappadox Festivali’nin ardından…
✍️ Özlem Altunok
Daha önce bölgeyi tanımak ve bölge insanlarıyla birlikte üretmek adına Kızılvadi’den Göreme’ye Avanos’tan Ortahisar’a yayılan festivalin 5. edisyonundaki merkezi ise bölgenin zirvesi; bir anlamda göklere en yakın noktası olan Uçhisar’dı. Cappadox’un sanat programına katılan sanatçıların neredeyse hemen hepsi, birden fazla edisyonda yer almış; dolayısıyla coğrafyayla kurdukları bağı pratikleri üzerinden pekiştirme olanağı bulmuş sanatçılar. 2015’ten bu yana Cappadox sergileri için üretilmiş yapıtlarla yeni üretimlere bir arada yer verilen seçkide Asunción Molinos Gordo, Ayşe Erkmen, Christoph Schäfer, Erdağ Aksel, Guillaume Bijl, Hale Tenger, Halil Altındere, Maider Lopez, Murat Germen, Nermin Er, Nilbar Güreş ve Yaşam Şaşmazer’in işlerini görme fırsatı bulduk. İlk dört edisyonda (Kapadokya Çarpması, Gelin Bahçemizi Ekelim, Dünyadan Çıkış Yolları, Sessizlik) Kapadokya’nın sosyolojik yapısı, turizminin domine ettiği ekonomisi, tarihsel ve kültürel birikimi, gerçeküstü denilebilecek doğasına dair ilham, gözlem, araştırma ve ilişkilenmelerle ortaya koydukları üretimleri 5. edisyonda kimisi geçmişte sergilediği gibi, kimi sanatçı yeni bir yorumla sunarken, kimileri de yeni bir yapıtla sergiye dahil oluyordu.
İzmir’de “aynı suya bakarken” akıldan geçenler
İzmir’in sanatsal geleneğinin bir halkası olarak ilk kez düzenlenen İzmir Akdeniz Bienali’nin çağrışımları; organizasyon şeması ve kentin sanatla ilişkisi üzerine düşünceler doğuruyor.
✍️Uğur Ugan
İlk önce başka bir küratörün direktörlüğünde uygulanacağı duyurulan organizasyon; daha sonra küratörün ajandasına uymadığı gerekçesiyle görevinden ayrılmasıyla neticelenmişti. Bu gelişme, ardından organizasyonun iptal edileceği söylentileri doğururken yeni bir küratörle çalışmanın mantıklı olmadığı fikrinden hareketle organizasyon bir sanatsal direktör eşliğinde hayata geçirildi. Ayşegül Kurtel’in sanat direktörlüğünde düzenlenen organizasyon, Kültürpark Atlas Pavyonu’nunda Akdeniz’e kıyısı olan 17 ülkeden 32 sanatçıyı buluşturdu. İzmir Akdeniz Bienali’nde resim, fotoğraf, video, multimedya yerleştirme, seramik, üç boyutlu görsel-işitsel yerleştirme gibi birçok farklı disiplinde üretilmiş eserler yer aldı.
DUYURU: Sular, Rüzgârlar, Araziler Arasında
Havaya Dair sergisine eşlik eden Sular, Rüzgârlar, Araziler Arasında gösterim programında havanın, suyun, coğrafyanın birbiriyle bağıntılı olarak insan varoluşunu nasıl şekillendirdiğini irdeleyen ve günümüzün kritik çevre sorunlarına eğilen sanatçı filmleri yer alıyor.
Dört filmden oluşan üçüncü ve son seçki, 9 Temmuz-18 Ağustos tarihlerinde Salt Beyoğlu’nun ikinci katında izlenebilir. Filmler, orijinal dilinde Türkçe altyazılı ve tekrarlı olarak gösterilmektedir.
Argonotlar Ajanda
Argonotlar Ajanda güncel sergileri takip edebileceğiniz bir rehber.
Devam eden sergiler
Arter, Prix Pictet Human, 27 Temmuz
The Pill, The Color Out of Space, 27 Temmuz
Quick Art Space, Gökyüzünün Karnında(n) / Kaan Kemal Öner, 31 Temmuz
Zilberman İstanbul, Kīpuka / Erinç Seymen, 2 Ağustos
Arter, GLOSSOLALALA, 4 Ağustos
Yapı Kredi Kültür Sanat, Bugünü Resmetmek, 11 Ağustos
Salt Beyoğlu, Havaya Dair / 2050+, 18 Ağustos
Yunt, Buraya Nasıl Geldik? / Mike Berg, 25 Ağustos
.artSümer, Backroom, 31 Ağustos
Meşher, Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar, 29 Eylül
Salt Galata, Öyleyse En Başa Dönelim / Itizar Barrio, 29 Eylül
Arter, Göründüğü Gibi / Şakir Gökçebağ, 10 Kasım
Arter, Uçurtma Zamanı/Jackie Matisse, 12 Aralık
Arter, Farz Et Ki Sen Yoksun, 29 Aralık
Görmek için son günler
Zilberman Selected, Ev Başladığın Yerdir, 20 Temmuz
Sanatorium, Filizlendiğimiz Bir Çatlak, 20 Temmuz
Art On, Crossroads VII, 20 Temmuz